Liman-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, 20 Ekim 2011 tarihinde toplanarak gündeme ilişkin konuları ve işyerlerinde yaşanan sorunları görüşerek aşağıdaki kararları almıştır.
1 – Türkiye, son zamanlarda yoğunlaşan terör olaylarıyla ve şehit haberleriyle art arda sarsılmaktadır. Gelen her bir haberle birlikte halkımızın yüreğine yeni bir ateş düşmektedir. Başkanlar Kurulumuz, evlatlarımızın kanını emen, ocakları söndüren, ekonomik kaynaklarımızın heba olmasına neden olan terörü ve eli kanlı terör örgütünü şiddetle ve nefretle kınamakta ve lanetlemektedir.
Liman-İş Başkanlar Kurulu, Liman-İş Teşkilatı ve üyeleri adına hükümetimizden bir an önce dökülen kan ve gözyaşına son verilmesini, terör sorununun köklü bir şekilde çözüme kavuşturulmasını talep etmektedir.
2 – Ülkemizde çalışanlara ve sendikalara yönelik saldırılar had safhaya ulaşmış durumdadır. Emek karşıtlarının bu saldırıları kazanılmış haklarımızı dahi tehdit etmektedir. Özellikle kıdem tazminatı hakkının gaspına yönelik saldırılar, emekçi kesimlerde endişe ve öfke ile karşılanmaktadır. Bilinmelidir ki; kıdem tazminatı emekçilerin ve sendikaların kırmızı çizgisidir. Olmazsa olmazıdır.
Konfederasyonumuz Türk-Ä°ÅŸ tarafından, kıdem tazminatı hakkının gaspına yönelik her türlü giriÅŸimin genel grev sebebi sayılacağı açıklanmıştır. Liman-Ä°ÅŸ Sendikası, Türk-Ä°ÅŸ’in bu kararını desteklemekte ve aynen katılmaktadır. Kıdem tazminatı hakkımızı korumak adına verilecek her türlü mücadelede Türk-Ä°ÅŸ çatısı altında yer alacaktır.
3 – Özellikle 1980’li yıllardan itibaren ülkemizde güvencesiz ve kuralsız istihdam anlamına gelen esnek çalışma biçimlerinin kullanımı hızla yaygınlaÅŸmıştır. Nitekim 4857 sayılı Ä°ÅŸ Kanunu ile birlikte bu ilkesiz çalışma biçimleri yasal mevzuatımızda da yer bulmuÅŸ, yasallaÅŸtırılmıştır.
Başkanlar Kurulumuz; liberal ekonomik düzenin emek karşıtı uygulamalarından biri olan, kayıt dışı istihdamın artmasına yol açan, emeğin sömürüsünü kolaylaştırmaya ve sendikal örgütlenmeyi engellemeye yönelik bu çalışma biçimlerinin engellenmesi, yasal mevzuatımızdan dışlanması gerektiğine yürekten inanmaktadır.
4 – Ülkemizde sendikal örgütlenmeyi engellemeye yönelik olarak yaygın şekilde kullanılan bir diğer yöntem de taşeronlaştırmadır. Taşeronlaştırma yoluyla, bir bütün olması gereken işyerinin birbirini tamamlaması gereken birimleri, bölük pörçük edilerek her bir parça ayrı ayrı taşeronlara devredilmektedir.
Hemen hemen her türlü denetim mekanizmasından uzak bir şekilde faaliyet gösteren taşeron şirketlerde çalışanlar son derece kötü koşullarla karşı karşıya kalmakta, insanlık dışı ortamlarda, güvencesiz, genellikle kayıt dışı bir şekilde ve çok düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmakta, en ağır şekilde sömürülmektedirler.
Liman-İş Sendikası Başkanlar Kurulu; sömürünün her türlüsüne olduğu gibi taşeronlaşmaya karşı da mücadele etmeye kararlıdır. Sendikamız, limanlardaki taşeronlaşma uygulamalarının sona erdirilmesi veya taşeron işçilerinin de ana bünyedeki işçilerle eşit haklara sahip olmaları için mümkün olan tüm çabayı sarf edecektir.
Bu çerçevede Sendikamız Liman-Ä°ÅŸ; Mersin Limanı’nda taÅŸeron işçisi iken iÅŸten çıkartılan ve limandan uzaklaÅŸtırılan, 23 Temmuz’dan beri Mersin Limanı A kapısı önünde eylem yapan ve direniÅŸlerini sürdüren 35 üyemizin yanında olmaya kararlılıkla devam etmektedir. Ãœyelerimizin maÄŸduriyetlerinin giderilmesi için verilen bu haklı mücadelemiz sonuna kadar sürdürülecektir.
5 – Özelleştirme, tüm kamu kurumlarında olduğu gibi Sendikamızın örgütlü olduğu limanlarda da çalışanlara ve Sendikamıza yönelik en büyük tehdit unsurlarından birini oluşturmaktadır. Bugüne kadar özelleştirilen limanlara baktığımızda özelleştirmenin görünen amaçlarına ulaşmadığı, istihdamı arttırmak yerine adeta bir işçi kıyımı mekanizmasına dönüştüğü, verimlilik ve karlılık artışı yerine kapasitesinde, gelirlerinde ve verimliliğinde daralma yaşandığı, taşeronlaşmanın, esnek çalışma biçimlerinin ve kayıt dışı faaliyetlerin arttığı görülmektedir. Buna rağmen siyasi iktidarın limanların özelleştirilmesi hususundaki ısrarını anlamak mümkün değildir.
BaÅŸkanlar Kurulumuz; dış ticaretimizin % 90’ının gerçekleÅŸtirildiÄŸi, ülkemiz ekonomisinin bel kemiÄŸini oluÅŸturan limanlarımıza yönelik özelleÅŸtirme uygulamalarının durdurulmasını talep etmektedir.
Sendikamız Liman-İş, özelleştirmeye karşı mücadelesine kararlılıkla devam edecek, özelleştirmeye karşı dimdik ayakta duracaktır. Bu çerçevede limanların özelleştirilmesine yönelik her türlü karar ve uygulama derhal yargıya taşınacak, gerektiğinde diğer mücadele yöntemleri de kullanılacaktır.
6 – Başkanlar Kurulumuz, çalışanlara ve sendikalara yönelik saldırılara karşı durmanın en etkin yolunun örgütlenme olduğunun bilincindedir. Liman-İş Sendikası özelleştirme nedeniyle uğradığı kayıplarını da ancak örgütlenme ile telafi edecektir. Bu konuda teşkilatımızın her bir üyesinin üzerine düşen görev ve sorumluluğu seve seve kabul edip yerine getireceğinden de kimsenin kuşkusu yoktur.
Bu doğrultuda Genel Merkezimizce etkin ve dinamik bir örgütlenme modeli oluşturularak işkolumuzda faaliyet gösteren limanlarda, ardiye ve antrepolarda hızla örgütlenme çalışmalarına başlanacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
LÄ°MAN-Ä°Åž SENDÄ°KASI
BAÅžKANLAR KURULU