Toplu eylem hakkını kullanan işçiler için emsal niteliÄŸi taşıyan önemli bir karar çıktı ILO, Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi ile Avrupa Sosyal Åžartı’nda grevi de kapsayan toplu eylem hakkının insan hakkı olarak kabul edildiÄŸini belirten Yargıtay kararında, Türkiye’nin ilgili sözleÅŸmeleri imzalamamasının, bu hakları kullanımına engel olamayacağı belirtildi. Yargıtay, eylem yaptıkları gerekçesiyle iÅŸten atılan işçilerin davasında, çalışma yaÅŸamı için emsal teÅŸkil edecek önemli bir karar verdi. Ä°ÅŸe iade karan veren Yargıtay, Türkiye’nin onaylamadığı uluslararası sözleÅŸme maddelerine dikkat çekerek bunların Türkiye tarafından onaylanmamasının “bu ÅŸartlara baÄŸlı olmama” sonucunu doÄŸurmayacağına vurgu yaptı. Yargıtay, “demokratik hakkın kullanımı niteliÄŸindeki protesto eylemlerinin toplu eylem hakkı” kapsamında olduÄŸunu belirtti. Yargıtay’ın kararına uzanan süreç şöyle geliÅŸti: Mersin’de Uluslararası Liman Ä°ÅŸletmeciliÄŸi AÅž’de çalışan işçiler, kendilerinin yerine baÅŸka işçilerin iÅŸe alınacağı, bunların da otobüslerle getirileceÄŸi duyumu üzerine, iÅŸ makineleri ve konteynırlar ile giriÅŸ kapılarım kapatarak eylem yaptı. Emniyete göre, eyleme yaklaşık 300 işçi katıldı. İşçilerden 22’si iÅŸten atıldı. Bunların 18’i daha sonra geri alındı. Ancak sendika temsilcisi dahil 4 işçi geri alınmadı. Bu işçiler iÅŸe iade davası açtı ama Mersin 3. Ä°ÅŸ Mahkemesi davayı reddetti. Bunun üzerine dava Liman-Ä°ÅŸ Sendikası’nca Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozarken dikkat çeken saptamalarda bulundu. Daire kararında, işçilerin grev hakkını düzenleyen anayasanın 54. maddesinde yapılan deÄŸiÅŸikliklere dikkat çekti. Anayasada yasakların kaldırıldığı belirtildi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi ile Avrupa Sosyal Åžartı’nda grevi de kapsayan toplu eylem hakkının insan hakkı olarak kabul edildiÄŸi vurgulandı. Kararda protesto eylemlerinin de toplu eylem hakkı kapsamında olduÄŸu ifade edildi. ILO’nun denetim organlarının grevlerin yasaklanmasını eleÅŸtirdiÄŸine iÅŸaret edilen kararda, grevin yasaklanmasının örgütlenme özgürlüğünün ihlali olarak deÄŸerlendirildiÄŸi de bildirildi. Kararda, Avrupa Sosyal Åžartı’nın 6/4 maddesinde “grev hakkı dahil toplu eylem hakkının” düzenlendiÄŸi, buna göre iÅŸ sözleÅŸmelerinin feshinin bildirildiÄŸi dönemde bir grup işçinin bunu önleme veya iÅŸten çıkarılanların geri alınması için yaptıkları eylemlerin de toplu eylem hakkı kapsamında yer aldığı vurgulandı. Türkiye’nin Avrupa Sosyal Åžartı’nın 5 ve 6. maddelerini onaylamadığına dikkat çekilen kararda, buna karşın Avrupa Ä°nsan Haklan Mahkemesi’nin Türkiye’ye iliÅŸkin kararlannda ÅŸartın ilgili hükümlerini uyguladığı kaydedildi. Kararda, “Sonuç olarak, uluslararası normlar uyarınca, işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya iÅŸyerlerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliÄŸindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dahildir. Bu gibi eylemler salt politik nitelikte olmadıkça yasaklanamaz” denildi. Protesto eylemlerinin banşçıl nitelik taşıdığı takdirde ve ölçülülük ilkesine uygun olmak ÅŸartıyla yasa dışı eylem olarak deÄŸerlendirilmemesi gerektiÄŸi vurgulandı. Kararda Mersin’deki eylemin de uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı niteliÄŸinde olduÄŸu, toplu eylem hakkı kapsamında bulunduÄŸu belirtildi. Eylemin yasa dışı eylem olarak deÄŸerlendirilemeyeceÄŸi, telafisi imkânsız zarar meydana getirmeyecek ÅŸekilde toplu eylemde bulunmanın iÅŸverene haklı nedenle fesih hakkı da vermeyeceÄŸi vurgulandı. Kararda, Avrupa Sosyal Åžartı SözleÅŸmesi’nin 6. maddesinin Türkiye tarafından onaylanmamasının, “sosyal ÅŸartla baÄŸlı olmama sonucunu doÄŸurmayacağı” belirtildi. Demokratik bir hakkın kullanımının söz konusu olduÄŸunu ifade eden daire, işçilerin iÅŸe iadesine karar verdi. Daire, yerel mahkemenin karannı bozdu. Yargıtay kararında, “Sonuç olarak, uluslararası normlar uyarınca, işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya iÅŸyerlerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliÄŸindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dahildir. Bu gibi eylemler salt politik nitelikte olmadıkça ? yasaklanamaz” denildi.