Özel limanlarda kölelik düzeni var!
Özgür Kocaeli Gazetesi
Özelleştirme neticesinde dağılan; Mersin, Samsun, Bandırma ve İskenderun Limanlarının da yükünü alan Derince Limanı, bulunduğu konum açısından stratejik açıdan çok önemlidir. Bilindiği gibi Derince, Marmara Denizi’nin en güzel Körfezi’ne sahiptir. Körfez’de irili, ufaklı 46 liman vardır. Derince Limanı, bu limanlar arasında tek devlet kurumudur. Deniz taşımacılığındaki fiyatlandırmalarda denge görevi kurmaktadır. İhracat merkezi olan 3 kente de yakın durumda bulunan Derince Limanı, otomotiv ve yan sanayi sektörünün arka bahçesi niteliğindedir. Liman, İzmit Körfezi’nin kuzeyinde yer almaktadır. Körfez’deki otomotiv sanayi ve karışık eşya yüklerine hizmet veren limanın demiryolu ve karayolu şebekesi ile bağlantısı vardır.
DERİNCE LİMANI’NIN BÖLGE İÇİN ÖNEMİNİ ANLATIR MISINIZ?
Derince Limanı çalışanları, işçi ve memurlarıyla ilçemize hatırı sayılır bir oranda katkı sağlamaktadır. Hem esnaf hem de halk, liman personelinden memnundur. Hatırlanacağı gibi Derince Limanı, 1999 Gölcük depreminde gelen yardım gemilerine kapılarını açan tek limandır. Yardımlar, süratle ve güvenilir bir şekilde boşaltılıp depolanmıştır.
DERİNCE LİMANI’NDA KAÇ KİŞİ ÇALIŞIYOR?
344 çalışan var. Buradan diğer paydaşlarıyla birlikte yaklaşık 1000 kişi ekmek yemektedir.
LİMANLARDA ÇALIŞANLAR ORTALAMA NE KADAR KAZANIYOR?
Özel limanlarda bizim araştırmalarımıza göre durum çok kötü. Hatta belirli bir maaşla çalışan insan sayısı bile çok az. 3 gün-5 gün boyunca, günlük ücretle çalıştırılan insanlar var. İş kazası yaşadıklarında, başkalarının sigortası üzerinden işlem yaptırılanları bile duyuyoruz. Maalesef buralarda kölelik düzeni hakim. Derince Limanı ise bu konuda örnek bir liman. Devlet limanı olması nedeniyle gerek maaş, gerek sosyal haklar açısından burada çalışanlar daha rahattır. Burada en düşük maaş alan işçi ortalama 1.500 TL maaş alır.
EKONOMİK AÇIDAN NE KADAR BÜYÜK BİR LİMAN BURASI?
Türkiye’nin en büyük, en hareketli limanlarından biri de Derince Limanı’dır. 2011 yılında 17 milyon dolar geliri var. Türk parasıyla 28 milyon TL’yi geçiyor. Bu da bütün olumsuzluklara rağmen elde edilen gelirdir. 1999 yılından beri buraya adeta bir çivi bile çakılmamıştır. Son günlerde biraz altyapı çalışmaları başladı ama yeterli değil.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE BEKLENTİLERİNİZ NELER?
Liman-İş Sendikası olarak, sahaların genişletilmesi, konteyner taşımacılığına önem verilmesi, yeni vinç, ekipman ve personel alımı hususlarında somut adımların atılmasını bekliyoruz. Biz çalışmadan kazanmak istemiyoruz. Biz devletimiz kazanırken, çalışarak kazanmak istiyoruz.
LİMANIN ÖZELLEŞTİRİLMESİNDE GELİNEN SON NOKTA NEDİR?
Derince Limanı’nın özelleştirilmesine ilişkin olarak 2007 yılında ilanlarla ihaleye çıkıldı. Limanın 36 yıl süreyle işletme hakkının devrinin amaçlandığı açıklanmıştı. Özelleştirmeyi 195 milyon dolarla ihaleyi Türkerler Ortak Girişim Grubu kazandı. İmtiyaz sözleşmesi paraflanarak Danıştay’a gönderildi. Ancak liman içinde özel mülkiyetli alanların bulunması nedeniyle devir işlemleri yapılamıyor. Özelleştirme İdaresi Bakanlığı tarafından Derince Limanı ile ilgili çalışmaların devam ettiği bildiriliyor. Ancak 2015 yılına kadar bir özelleştirme yapılmayacağına ilişkin en üst düzeyden bilgi sahibiyiz.
SİZ ÖZELLEŞTİRMEYE NASIL BAKIYORSUNUZ?
Biz özelleştirmelere kesinlikle karşıyız. Çünkü bugüne kadar yapılan liman özelleştirmelerinde istihdam ve verimlilik açısından istenilen sonuçlara ulaşılamamıştır. Bu limanlarda istihdam yüzde 28 azalmış, ülke ekonomisi açısından son derece önemli olan liman hizmetleri taşeron firmalara terk edilmiştir. Özelleştirmelerin ardından limanların çoğunda zarar gerekçesiyle vergi ödemeleri durmuştur. Kamu alacakları tahsil edilememektedir. İşçi kıyımları devam etmektedir. Birçok özel liman güvencesiz, taşeron işçiler çalıştırmaktadır.
YANİ ÖZELLEŞTİRME SORUNLARI ÇÖZMEYECEK, ARTIRACAK DİYORSUNUZ?
Ülkemizde özelleştirme uygulamaları, önce kamu kurumlarının zarar ettiği iddiasıyla başlamıştır. Bu iddianın gerçeğe yaklaşması için, kar eden kamu kurumları da yatırımları durdurularak, bakım-onarımları engellenerek, personel ihtiyaçları karşılanmayarak, verimli çalışmaları engellenmek istemiştir. Bu süreç aynı şekilde limanlara da işletilmiştir. Oysaki limanlarımız söylenenlerin aksine gerçekten karlı, verimli ve etkin kamu hizmetini yerine getiren işletmeler olmuştur. İş sağlığı ve iş güvenliği de berbat duruma geliyor.
LİMANLARI CANLANDIRMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Limanlarımızı güçlendirmek, yeniden verimli bir şekilde çalıştırmak için öncelikle limanların özelleştirme kapsamından çıkarılması gerekir. Hatalı özelleştirme uygulamaları iptal edilmeli. Bu limanlar, tekrar kamuya ve ulusal ekonomiye kazandırılmalı. Limanlar, özellikle bulundukları bölge açısından büyük bir ekonomik değere sahip işletmelerdir. Yarattıkları katma değer sayesinde ülke ekonomisine olduğu kadar, yöre ekonomisine de katkı sunmaktadır. Limanlar özelleşirse, bölge de bölge halkı da yoksullaşacaktır. Limanların özelleştirilmesi sadece ekonomik ve sosyal açıdan değil, çevre, sahil, kıyı güvenliği, yasa dışı faaliyetler ve ulusal güvenlik açısından da risk oluşturmaktadır. Devlet, limanlarına yeniden sahip çıkmalıdır.
SENDİKA OLARAK ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE NELER HEDEFLİYORSUNUZ?
Bölgemizde 46 tane liman statüsünde iskele var. Biz önümüzdeki dönemde bütün özel limanlarda sendikalaşma, örgütlenme faaliyetlerine başlayacağız. Sigortasız, kontrolsüz işçi çalıştırıldığına ilişkin ihbarlar alıyoruz. Biz ne pahasına olursa olsun, buralarda örgütleneceğiz. Çalışanların haklarının yenilmesine asla izin vermeyeceğiz. Önümüze engeller çıkarıyorlar, çalışanları işten atmakla tehdit edenler var. Bunların önüne geçeceğiz. Örgütlenme faaliyetlerimizi durduramayacaklar. Sendikalar Yasası’nın çıkmasının ardından özel limanlara da gireceğiz.
LİMANLARDA ÇOK FAZLA İŞ KAZASI YAŞANIYOR MU?
Birçok arkadaşımız genç yaşta canını, kolunu bacağını kaybetmiştir.
BÜLENT AYKURT KİMDİR?
12 Ağustos 1975 Derince doğumlu. Derince Lisesi’nden mezun oldu. Evli. Türk-İş’e bağlı Türkiye Liman ve Kara Tahmil-Tahliye İşçileri Sendikası (Liman-İş) Kocaeli Şubesi Başkanı.