KADIN ERKEK OMUZ OMUZA EŞİT VE ÖZGÜRCE
8 mart 1857 de NewYork’ta insanlık dışı çalışma koşullarının düzeltilmesi yolunda direnişteki kadın işçilerin fabrikalarına kapatılarak yakılması, 8 Mart’ı kadın emekçiler için direnişin bir sembolü haline getirmiştir.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü bugün tüm dünyada kutlanırken, emekçi kadınlar iş yaşamında, aile yaşamında kısacası toplumun her kesiminde ezilmekte ve şiddete maruz kalmaktadır. Dünya üzerinde artan ekonomik bunalımlar, işsizlik, özelleştirmeler tüm emekçilere ama başta kadın emekçilere ağır darbeler indirmektedir.
Kadınların çoğu üzerine yüklenen çocuk ve yaşlı bakımı, ev içi çalışma gibi ağır yüklerden kurtulamayarak iş yaşamının dışında bırakılmaktadır. Çalışma yaşamına girebilen kadınlar ise işe alımlarda ve ücretlendirmelerde büyük haksızlıklara maruz kalmakta ve ikinci sınıf insan muamelesi görmektedir. Evine para getirebilmek için çalışan emekçi kadınların çoğu iş bulabilmek adına kayıt dışı işlerde güvencesiz çalışmakta, iş saatleri dışında ise evinde ücretsiz işçilik yapmaktadır. Hem ekonomik anlamda hem de zaman anlamında yoksullaştırılan kadın kendi kişisel ve kariyer gelişiminden yoksun bırakılırken geleceğin aktörlerini yetiştirmek görevine soyundurulmuştur. Tüm bu koşullarda kadın şiddetin her türlüsünü her koşulda yaşamaktadır. İş yerinde tacize uğrayan kadınlardan, evinde kocası tarafından öldürülen kadınlara dair şiddet haberleri artık o kadar a rtmıştır ki maalesef neredeyse olağan bile karşılanır durumdadır.
Kadın dünya üzerindeki her devinimin tam ortasındadır. Ancak kadının sistem içinde gördüğü haksızlık, şiddet ve buna karşı mücadelesi yüzyıllardır süregelmektedir. İnsanca yaşam koşullarının hayata geçirilmesi mücadelesi kadınsız gerçekleşemez. Kadın, erkek omuz omuza eşit ve özgürce birlikte yürümelidir.
Tüm emekçi kadınların
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun
LÄ°MAN-Ä°Åž SENDÄ°KASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU