İş cinayetlerinin önlenmesinde sendikalaşmanın ve sendikaların rolünün artırılması yaşamsal öneme sahipken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda ayak diremeye devam ediyor.
Maden iÅŸkoluna giren iÅŸyerlerinin iÅŸ denetim raporlarının birer örneÄŸini isteyen sendikaya, raporların “gizli kalması kaydıyla saÄŸlanan ticari ve mali bilgileri içerebileceÄŸi” gerekçesiyle bakanlık tarafından olumsuz yanıt verilmiÅŸti.
Konuyu yazılı bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyan Ä°stanbul Milletvekili Levent Tüzel’e Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilen yanıt tam bir “bin dereden su getirme” örneÄŸi. Bakanlık iÅŸ teftiÅŸ raporlarını vermemek için adeta gerekçe üretmiÅŸ. Dahası konuyla ilgili mevzuat hükümlerini işçi ve sendika aleyhine ve keyfi ÅŸekilde yorumlamış.
Bakanlık tarafındanTüzel’in 7/47997 sayılı soru önergesine 10.10.2014 tarihinde verilen yanıtta özet olarak iÅŸ teftiÅŸ raporlarının ticari ve mali sırlar içerebileceÄŸi bu nedenle sendikalara verilemeyeceÄŸi iddia ediliyor. Bakanlık yanıtı gerekçe olarak sadece ulusal mevzuatı deÄŸil ILO sözleÅŸmelerini de kullanıyor.
Yeri gelmiÅŸken, bakanlığın aynı “hassasiyeti” diÄŸer ILO sözleÅŸmeleri ve ILO denetim organı kararları için de göstermesini beklediÄŸimizi vurgulayalım. Konuya iliÅŸkin pozitif hukuk kurallarına deÄŸinmeden önce, meselenin esasına bakalım. Gerek iÅŸ hukukunun genel ilkeleri, gerekse çalışma hayatına iliÅŸkin uluslararası sözleÅŸmelerin işçi lehine yorumlanması esastır.
Dolayısıyla mevzuattan işçi ve sendika aleyhine zorlama gerekçeler çıkartılması değil, mevzuatın çalışanı koruyacak şekilde yorumlanması gerekir. Dahası çalışanların ve onların temsilcileri olarak sendikaların çalışma hayatının değişik sorunları hakkında bilgilendirilmesi, onlara danışılması ve hatta çalışanların yönetime katılması modern endüstri ilişkileri yaklaşımının bir gereğidir. Çokça sözü edilen sosyal diyalog kavramının da gereği budur. Yoksa sosyal diyalog işçi, işveren ve hükümetin muhabbet etmesi değildir.
Bakanlık iÅŸ teftiÅŸ raporlarını sendikalara vermiyor ve gerekçe olarak ILO’nun 81 sayılı Ä°ÅŸ TeftiÅŸi SözleÅŸmesi’nin (1947) 15. Maddesini gösteriyor. Oysa bu maddenin teftiÅŸ raporlarının gizli tutmasıyla ilgisi yoktur. Bu hüküm müfettiÅŸlere öğrendikleri ticari sırları ve ÅŸikâyet kaynağını kiÅŸisel olarak açıklama yasağı getiriyor.
ILO sözleÅŸmesinde işçi saÄŸlığı ve güvenliÄŸini tehlikeye atan ve mevzuata aykırı konuların açıklanmasına iliÅŸkin hiçbir engel yoktur. Dahası ticari sır kavramının 60-70 yıl öncesi gibi düşünülemeyeceÄŸi de açıktır. Velev ki raporlarda kelimenin dar anlamıyla ticari sırlar olsun, istenen bilgiler bu sırlar deÄŸil ki. Aynı ÅŸekilde Ä°ÅŸ Yasası’nın 93. maddesinde yer alan sınırlama da teftiÅŸ sırasında elde edilen güvenlik ve saÄŸlık konusundaki bilgilere iliÅŸkin deÄŸildir.
Gerek ILO sözleşmesi gerekse yasal düzenleme şikâyetçilerin saklı tutulması ve teftiş sırasında öğrenilebilecek olası ticari sıralara ilişkindir. İşyerinde sağlık ve güvenlik konusundaki idari ve teknik eksikler ve ihlaller sır değildir. Böylesi bir yorum, eşyanın tabiatına aykırıdır. İdari ve teknik açıdan mevzuata aykırı haller sır değil, tersine hukuk ihlalidir.
Hukuk ihlalleri ne zamandır sır sayılıyor? Yoksa bakanlık işverenlerin işçi sağlığı ve güvenliğini ihlal eden uygulamalarını sır olarak mı görüyor? Yoksa, daha çok kazanmak için işçilerin ölümüne gönderilmesine ilişkin sırlar mı yer alıyor bu raporlarda? 6331 sayılı iş güvenliğine ilişkin yasa da işverene teftişten elde edilen bilgilerin çalışan temsilcilerini iletilmesi yükümlülüğünü getirmektedir.
Bakanlık da teftiş sonucunda işverenden eksiklerin giderilmesini istemektedir. Dolayısıyla teftiş sonuçları taraflara açıktır. Bakanlık, topu işverenlere atmak ve işi yokuşa sürmek yerine dar anlamda ticari sır sayılabilecek hususları ve şikâyetçilere ilişkin bilgileri ayıklayarak teftiş raporlarını sendikalarla ve kamuoyu ile pekâlâ paylaşabilir. Bunun önünde hiçbir hukuki engel yoktur.
Teftiş raporlarındaki güvenlik ve sağlık ihlallerine ilişkin bilgilerin sendikalarla ve çalışanlarla paylaşılması iş cinayetleri ile mücadele etmenin en önemli araçlarından biridir. İşçiler ve sendikalar işyerinde tespit edilen eksik ve ihlallerden haberdar edilecek ki, bunlara karşı dikkatli olsunlar ve ihlallerin giderilmesinin takipçi olsunlar. Bakanlık bin dereden su getirmek yerine bu paylaşımı hızlandırmalıdır.
TeftiÅŸ raporları paylaşılsın ki iÅŸ cinayetlerinin ardındaki sırları herkes öğrensin. Ticari sır denilenlerin bir bölümünün iÅŸ cinayeti sırrı olduÄŸu anlaşılsın. Bu arada, varsayalım ki, iÅŸ teftiÅŸ raporlarında yer alan ticari sırlar da sendikalarla paylaşılmış olsun ve bu “mühim” ticari sırlar “kazara” ifÅŸa edilmiÅŸ olsun; onca işçinin yaÅŸamı karşılığında ticari sırrın ehemmiyeti nedir ki! İşçiler iÅŸyerlerinde serden geçiyor, iÅŸverenler ticari sırdan geçse ne olur!
Kaynak: BirGün Gazetesi / Aziz Çelik