LÄ°MAN-Ä°Åž SENDÄ°KASI BAÅžKANLAR KURULU BÄ°LDÄ°RÄ°SÄ°
           Liman-İş Başkanlar Kurulu, 25 Mayıs 2012 tarihinde Liman-İş Genel Merkezi’nde toplanarak başta üyelerimizin sorunları olmak üzere gündeme ilişkin konuları değerlendirmiştir.
Dünya’da bir yandan Arap Baharı ile başlayan özgürleşme hareketlerinin, diğer yandan bölgesel ekonomik krizlerin getirdiği kaos ve karmaşa ortamı Türkiye’yi de hem ekonomik, hem de toplumsal açıdan olumsuz etkilemeye başlamıştır. Enflasyon yeniden yükselme eğilimine girmiş, cari açıklar ve borç yükü artmış, halkın alım gücü düşmüştür. Bunun yansımaları işçilere ve memurlara dayatılan zam oranlarında, özelleştirmeye hız verilmesi yönündeki karar ve uygulamalarda ve diğer ekonomik ve sosyal politikalarda görülmektedir.
Bu gelişmelerin yaşandığı bir ortamda toplanan Liman-İş Başkanlar Kurulu aşağıdaki kararları almıştır:
1 – Ülkemizde yıllardır sürdürülen özelleştirme uygulamalarına yeniden hız verilmesine yönelik kararlar doğrultusunda kamu limanlarının yeniden gündeme getirilmesinde ve İzmir Limanı’nın Kruvaziyer ve Yük Limanı olarak ikiye bölünerek özelleştirilmek istenmesinde kamu yararı görülmemektedir. Ekonomik çıkmazlara kamu mallarının özelleştirilmesi yoluyla çözüm bulunacağı görüşüne katılmak mümkün değildir.
2 – Özelleştirme nedeniyle kamu limanlarına yıllardır gerekli yatırımların yapılmaması sonucu limanlarda araç – gereç ve personel eksikliği had safhaya ulaşmıştır. Limanlarımız son derece eski teknolojiyle çalışmak zorunda bırakılmış, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hususlar bile adeta askıya alınmıştır. Bu limanlarda çalışma mevzuatına uygun şekilde işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı dahi istihdam edilmemektedir. Ancak özelleştirmenin de limanlarımızın bu sorunlarına çözüm getirmediği, aksine mevcut sorunları daha da ağırlaştırdığı görülmüştür. TDİ Tekirdağ Limanı’nda yaşanan gelişmeler de bu savımızı desteklemektedir. Limanı işletmekte zorlanan yatırımcı, çareyi limanı kamuya geri devretmekte görmüştür. Bunun özelleştirilen diğer limanlarda da yaşanması olasıdır. Bu durum, limanların özelleştirilmesinden kesin olarak vazgeçilmesi gerektiğini göstermektedir.
Bu görüş ve gelişmeler doğrultusunda Liman-İş Sendikası, limanların özelleştirilmesine karşı olan mücadelesine devam edecektir.
3 – Taşeronlaşma, geçmişte olduğu gibi günümüzde de çalışma yaşamının en büyük sorunlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar çalışma mevzuatında taşeronlaşmaya yönelik bazı kıstaslar benimsenmişse de, uygulamada bu kıstaslara dahi uyulmadığı görülmektedir. Kamu limanları dahil olmak üzere tüm limanlarımızda da, yasal kıstaslara aykırı bir şekilde taşeron hizmeti alınmaktadır. Bu uygulamalar sadece sendikal örgütlenmeye değil, aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği ile iş barışına da zarar vermektedir. Liman-İş Sendikası öncelikle taşeron işçilerinin örgütlenmesi ve ardından bu işçilerin taşeronların elinden kurtarılarak liman işletmelerinin ana bünyesine katılmaları yönündeki stratejisini kararlılıkla sürdürecektir.
4 – Bu bağlamda Sendikamız; Mersin Limanı’nda faaliyet gösteren taşeron firma olan Uğursan A.Ş.’de 11 ay önce işlerinden uzaklaştırılan, çözüm üretmekten uzak yasal mevzuattan ve işverenin katı tutumundan dolayı 11 aydır evlerine ekmek götüremeyen üyelerimizin sorunlarının çözüme ulaştırılması noktasında her türlü çabayı gösterecek ve sonuna kadar sahip çıkacaktır.
5 – Çalışma yaşamında Sendikaların önündeki en büyük sorunlardan birinin örgütlenme olduğu bilinmektedir. Özelleştirmeler nedeniyle kamuda örgütlü bulunan sendikaların yıllardır yaşadığı üye kayıpları bu sorunu iyice ağırlaştırmıştır. Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırabilecek şekilde ILO standartlarına uygun ve insan onuruna yaraşır bir yasal düzenlemenin halen yapılamamış olması, sorunun çözümünü engellemektedir. Bu bağlamda çıkarılması düşünülen ve komisyonlardan geçirilerek Meclis Genel Kurulu’na sevk edilen Toplu İş İlişkileri Yasası’nın bir türlü Genel Kurul gündemine alınmamasına anlam verilememektedir.
6 – Ülkemiz çalışma yaşamı büyük bir çıkmazda iken Türk-İş Yönetiminin sorunlara kaşı duyarsız yaklaşımı, çözüm üretme noktasında aciz kalması, aksine ayrımcı ve popülist bir sendikal yaklaşım ile Türk-İş’i bölünme noktasına getirmesi, ülkemizdeki emek hareketine büyük darbe vurmuştur. Bu durum geçtiğimiz 1 Mayıs’taki kutlamalara da inkar edilemeyecek bir şekilde yansımıştır. Türk-İş çalışanların en büyük bayramı olan 1 Mayıs’ta bile birlik ve beraberlik sağlayamamıştır. Liman-İş Sendikası; Türk-İş Yönetimini bu ayrımcı tutumdan vazgeçerek sadece belli grupların değil bütün emekçilerin arkasında durması ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmesi konusunda uyarmaktadır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
LÄ°MAN-Ä°Åž SENDÄ°KASI
MERKEZ YÖNETİM VE BAŞKANLAR KURULU